Artvin'in Hopa ilçesinde, yaşam alanlarını savunurken köylülere ateş açılması sonucu hayatını kaybeden Reşit Kibar için başlatılan "yaşam nöbeti"nin dördüncüsü gerçekleştirildi. Çifteköprü Kooperatifi'nden Cavit Altunkaya, "Bizler bu yaşam alanlarımıza sahip çıkarken bütün insanlara derdimiz anlatacağız. Reşit’in katilleri hala aramızdalar ve kendilerine yer edinmek için meydanlarımızda dolaşmaktadırlar" dedi.
Reşit Kibar, Artvin Borçka ilçesi Cankurtaran bölgesinde yapılması planlanan bir mesire alanı projesine karşı ağaçları korumaya çalışırken hayatını kaybetmişti. Bugün düzenlenen yaşam nöbetine katılan Hopalılar, Cankurtaran orman alanının "Reşit Kibar Ormanı" olarak ilan edilmesi, tutuklanan arkadaşlarının serbest bırakılması ve Kibar’ın ölümünden sorumlu olanların yargılanması çağrısında bulundu.
Doğaya Sahip Çıkma Vurgusu
Cavit Altunkaya, "Amaç doğamıza sahip çıkmaktır. Cankurtaran’a sahip çıkmak, Reşit’in yaşam nöbetlerinin amacı bilgi vermek, bilgi almak ve isyan etmek. Biz bu yaşam alanlarımıza sahip çıkarken, içimizde yer edinmek isteyen kapitalist güçlere karşı durmalıyız" ifadelerini kullandı. Altunkaya, Batı ve Doğu Karadeniz’in tehdit altında olduğunu belirterek, "Sermayeciler artık şehirlerde satacak bir şey bulamadılar, doğamıza dadandılar. Artvin Cankurtaran'dan başlayarak, Rize, Trabzon ve Ordu illerine kadar talan süreci devam ediyor" dedi.
Yaşam Nöbetleri Türkiye Genelinde Destek Buluyor
Halkevleri adına konuşan Kamil Ustabaş, "Karadeniz'de yaşamımıza sahip çıkacağız ve yaşamımızı örgütleyeceğiz. Türkiye’nin dört bir yanında, doğasına ve geleceklerine sahip çıkanlar örgütlü biçimde bu mücadeleyi sürdürüyor" dedi.
Prof. Dr. Mehmet Zencir ise, "Ekolojik yıkım her tarafta sürüyor. Reşit Kibar’a yapılan saldırı, direnişin olduğu yerlerde katliamlara kadar gidiyor. Maden aramaları hız kesmeden devam ediyor. Krize giren sermaye, yaşamı yok ederek bizlerin karşısına çıkıyor" diyerek durumu eleştirdi.
Reşit Kibar için düzenlenen yaşam nöbeti, bölgedeki ekolojik yıkım ve kapitalist saldırılara karşı bir direniş sembolü haline gelmiş durumda. Katılımcılar, bu mücadeleye destek vermeye devam edeceklerini belirtiyor.