Simitten bahsetmek gerekirse, Ankara’nın simidi resmen bir markadır tabiri yerindeyse. Susamlı gevrek simitler, peynir, zeytin veya pastırma ile buluştuğunda, tatlı bir ahenk oluşturur. Kumpir ise, patates tutkunlarının gözdesidir. Bol malzemeli ve eşsiz tatlarıyla kumpirler, Ankara sokaklarında adeta bir lezzet şöleni sunar. Ankara'nın sokak lezzetleri sınırsız gibi, her köşede yeni bir keşif fırsatı sunar. Şehrin gizli tatlarını keşfetmek için Ankara sokaklarında kendinizi kaybetmeye hazır olun. O halde Ankara’nın lezzet şölenine ışınlanıyoruz. İyi okumalar dileriz.
Boğaziçi Lokantası
Ulus’ta zamana meydan okuyan bu salaş restoranın lezzeti aslında bir o kadar ünlü. Malum, Ankara’yı Ankara yapan lezzetlerinden biri de şüphesiz ki Ankara Tavası. Ankara Tavası Ankara’da nerede mi yenir? İşte cevabı; Boğaziçi Lokantası. Temel olarak kemikli et suyunda pişen pilavda hazırlanan pilavın tadını soğan, domates gibi ekstra malzemeler gölgeleyemez. Boğaziçi Lokantası, sadece Ankara Tavası değil, aynı zamanda nefis tencere yemekleri ve kuzu haşlama gibi kuzu etli yemekleriyle de bir Ankara alamet-i farikası.
Süha’nın Yeri
Bir Ankara Klasiği. Döner denince Ankara’da akla ilk gelen mekândan bahsediyoruz. Burası Süha'nın Yeri. Bu eşsiz lezzet, dönerin yağına bulanmış ve içi alınmış kızarmış ekmekle servis ediliyor. Dönerin yoldaşı 3 silahşörler olan domates, soğan ve biber de lezzetin büyüsünü arşa çıkartıyor. Bu samimi mekânda aynı zamanda ünlü Ankara simalarıyla karşılaşma olasılığınız da bir hayli yüksektir. Mekân, Yıldızevler’de bulunuyor.
Özçelik Aspava
Ankaralılar burada her 10 apartmandan birinin altında bir Aspava olduğunu bilir. Aspava, Ankara’daki hayat tarzının ve kültürünün bir yansımasıdır ve kendine has özel bir dile sahiptir. Aspava’nın lugatında SSK, soslu-soğanlı-kaşarlı demektir. Anlatırken bile canımızın çektiği, patatesiyle, cacığıyla ve kaşarlı mantarıyla anlatılamaz, yaşanması gereken bir deneyimdir Özçelik Aspava.
Nohut Pilavcı Bekir Usta
Bestekâr Sokaktayız. Burada Bekir Usta her akşam saat 22:00'de tavukları haşlar, suyuna nohutlu pilav yapar, eti pilavın üstüne eklemek için ayırır. Çubuk turşularını doğrar, başına şapkasını geçirir ve minik arabasıyla yola çıkar. Bekir Usta belki bir masal kahramanı değil, ancak muhabbeti çok tatlıdır ve gece gece kendinize verebileceğiniz en güzel hediye olan pilavı hazırlar. Hemen denemekte fayda var.
Ciğer 52
Öncelikle belirtelim ki, 52'nin 52'si Ordu plakasından kaynaklanmayan bir detaydır. Bu işletmenin sahibi, ringlerde ter atan 52 kilogramda yarışan bir milli güreşçidir. Ama muhakkak kilosunu işletmenin ismine eklemiştir. 1966'dan beri hizmet sunan bu işletme, yıllardır düzenli müşterilere yeni müşteriler eklemektedir. Hem mükemmel bir şekilde pişirilen ciğer şişi hem de çöp şişi gerçekten lezizdir. Bizim tavsiyemiz, bu güzel şehirden ayrılmadan önce uğrayın, bir buçuk porsiyon sipariş verin ve sıkıcı yolculuğunuza gülümseyerek başlayın. Geri kalan sıkıcı yolculukta ise damağınızda kalan tat sizi ayakta tutmaya devam edecektir.
Bursa İnegöl Köftecisi
"Ankara'da İnegöl köftesi mi tadılmalı?" sorusuna yanıtımız "Evet!". Bu mekân sayesinde lezzetli köfteler, ısırması keyifli, doyurucu ve hatta Bursalıları bile büyüleyecek türden lezzetler ziyaretçilerine hem Ankara’yı hem de Bursa’yı sevdiriyor. Siparişinizle birlikte gelen piyaz ve turşunun üstüne bir de çay eşliğinde sütlü kadayıfın servis edilmesi, gerçekten basit ama muhteşem bir akşam yemeği deneyimi sunuyor.
ODTÜ Hocam Piknik
Kumpir mi? İşte Ankara’nın bir numaralı kumpirinin adresi ODTÜ Hocam Piknik. Kumpir bir sanattır. Çünkü kumpirde patates ve tereyağının harmonisi, haydari ve ezme gibi malzemelerin uyumu damaktaki bir sanatı çağrıştırıyor. Kumpir’in Ankara’daki başkenti olan ODTÜ Hocam Piknik’in şüphesiz ki en iyi spesiyali ise kaşarlı üstü kızarmış olanıdır.
Kırık Oklava
Ankara Üniversitesi’nin Cebeci kampüsünün hemen karşı sokağındaki Kırık Oklava ise başkentin gözleme başkenti. Devrim niteliğinde bir lezzet hamlesiyle peynirli, kıymalı, patatesli gibi klasik gözleme algısını yıkarak soslu gözlemeyi Ankara sofrasına yerleştirdi Kırık Oklava. Tatlı bir aile işletmesi olan bu mekânda ilk başta bahsettiğimiz “klasik” gözlemeler servis edilirken, 2 arkadaşın önerisiyle sos eklemeye başlandı. Arkadaşlardan Tuğçe bir sos önerdi ve sosun adı Tuğçe oldu. Diğer arkadaş Buse ise bir başka sos önerdi, o sosun adı ise Buse oldu. O yüzden mekâna gittiğinizde sipariş vereceğiniz an rahatlıkla “Bana bir Tuğçeli” diyebilirsiniz. Kimse yadırgamayacaktır.
