SAMSUN (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Yılmaz, 31 Mart Mahalli İdareler seçimlerine ilişkin, "1 Nisan sabahı Allah'ın izniyle bu yarışın, bu koşturmanın, bu mücadelenin galibi AK Parti olacak." dedi.
Yılmaz, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinin yaklaşmasıyla ülkenin de seçim havasına girmeye başladığını söyledi.
Bunu sokaklarda, meydanlarda ayrıntılı bir şekilde hissetmeye başladıklarını anlatan Yılmaz, "Ben de 3 gündür Samsun'dayım. Samsunumuzda ilçelerimizde seçimin heyecan ve dinamik hareketliliklerini hissediyoruz. Ama çok daha önemlisi İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de, büyük şehirlerimizde AK Partimizin çok büyük iddiası var." dedi.
Halkın, kimin samimi ve içten olduğunu bildiğini anlatan Yusuf Ziya Yılmaz, şunları kaydetti:
"Kazasız belasız olsun. Rekabet, siyasetin rekabeti ölçeğinde kalsın, incitici, kırıcı, aşağılayıcı dil olmasın. Herkes yapacağı işleri anlatsın. Seçildiği takdirde o şehirlere kazandıracakları inandırıcı projeleri konuşanların kimler olduğunu zaten milletimiz çok iyi bilir. Halkımız şeyi bilir, yani kimin ne kadar içten ve ne kadar samimi, ne kadar, insanların gözünün içine bakarak konuşup konuşmadığından hemen anlar. Yani 'bu yandan çarklı' der, 'bu konuşuyor ama aklı başka yerlerde' der, samimiyetini sorgulamaya başlar. Ben yıllardır bu seçim kampanyalarında içten ve samimi olanın kazandığını gördüm. Niyeti halis olanın akıbetinin de hayır olduğunu gördüm. Bizim niyetimiz çok halis, akıbet de hayır olacak inşallah. 1 Nisan sabahı Allah'ın izniyle bu yarışın, bu koşturmanın, bu mücadelenin galibi AK Parti olacak. Cumhurbaşkanımız olacak, genel başkanımız olacak, Allah'ın izniyle... Biz, kendimizi, Cumhurbaşkanımızın 1994 yılında başlattığı yerelde hizmet belediyeciliği kampanyasını sindirmiş, içselleştirmiş, onu sadece sözle değil, hakikaten sahada, eylemlerde, hareketlerde veya aksiyonlarda ve projelerde benimsemiş olan bir siyasi hareketin mensupları olarak hissediyoruz."
AK Parti'nin aday belirleme süreci hakkında da bilgi veren Yılmaz, "Bizim adaylarımızın belirlenmesi sürecini tamı tamamına millet belirledi. Biz millete sorduk, yani öyle kuru kuruya da yapılmış olan saha anketleriyle de değil, sahada bizzat arkadaşlarımızı, farklı şehirlerde yani kimsenin tanımadığı arkadaşlarımızı şehirlere gönderip, orada esnafla çarşıda, pazarda, bakkalda, kasapta, kuyumcuda ve berberde yaptıkları sohbetlerden elde ettikleri çıktıları biz, sahanın milletimizin dili, milletimizin bize yönelttiği tembih olarak aldık. Tembih diyorum bakın yani milletimiz bizi nasıl tembihlediyse, nasıl milletimiz bize istek ve arzularını ilettiyse, biz o istek ve arzuların dili olduk ve onun gereğini yapma yönünde de kararlarımızı aldık." değerlendirmesini yaptı.
Dünyada ülkeler gibi kentlerin de yarıştığını, tüm ülkelerin kişi başına düşen gayrisafi milli hasılayı büyütmek için çabaladığını, savunma sanayilerini kurmak için yarıştıklarını aktaran Yılmaz, "Dünyanın çok kutuplu hale gelmesinden sonra gelişmiş ülkeler birbirleriyle acımasız ve kural tanımazca yarış içerisindeler. Ülkeler yarışırken şehirler de yarışıyor." dedi.
Kentlerin, turizm pastasından pay almak, kişi başına düşen geliri, hayat konforunu, güvenliğini artırmak için yarıştığını dile getiren Yılmaz, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayımız Sayın Murat Kurum'un verdiği mücadeleyi görüyorsunuz." ifadelerini kullandı.
"İstanbul'da depreme karşı bir güvensizlik var. Bu güvensizliği güvene döndürmeye çalışıyor." diyen Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:
"İstanbul, dünyanın en büyük ve en güzel metropolü. Bu metropolün tehdidi altında olduğu depreme karşı teknolojinin, bilimin, 21. yüzyılın bu ikinci çeyreğine girmek üzere olduğumuz bir süreçte Türkiye Yüzyılı diye ifade ettiğimiz bu süreçte depreme karşı tedbir ve güvenliğin alınmasıyla ilgili mücadele Murat Kurum Bey'in en büyük amacı. Diğer depremden etkilenmiş olan 11 büyük şehrimizin kalkınması, onların yeniden ihya edilmesi ile ilgili oralardaki adaylarımızın çok güzel projeleri var."