MUĞLA (AA) - YETER ADA ŞEKO - Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, plastik kirliliğini azaltmak amacıyla Birleşmiş Milletlerin (BM) gündeminde olan anlaşmaya ilişkin çalışmaları desteklediklerini söyledi.
BM tarafından yayımlanan raporlara göre dünyada yılda 430 milyon ton plastik üretilirken bu plastiklerin üçte ikisi çok kısa sürelerde kullanılıp atılıyor. Günde 2 binden fazla kamyonun taşıyabileceği miktara eş değer plastik atık, okyanuslara, nehirlere ve göllere dökülürken gidişatın bu şekilde devamı halinde plastik kirliliğinin boyutunun 2060'ta bugündekinin 3 katı olacağı tahmin ediliyor.
Sorunun çözüm yollarını tartışmak amacıyla geçen yılın mart ayında BM Çevre Asamblesi kapsamında Kenya’da bir araya gelen 175 ülkeden yetkililer, 2024'ün sonuna kadar plastik kirliliğine ilişkin yasal bağlayıcılığı olacak bir anlaşma geliştirmeyi kabul etti.
Birleşik Arap Emirlikleri'nde 30 Kasım'da başlayacak BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı’nda (COP28) ele alınacak ana gündem maddelerinden biri de plastik anlaşmasının detayları ve nasıl uygulanacağı olacak.
Plastik kirliliğine karşı farkındalık oluşturmak amacıyla Muğla'da düzenlenen #EUBeachCleanup (AB Sahil Temizleme Kampanyası) etkinliğine katılan Meyer-Landrut, plastik kirliliği ve COP zirveleri başta olmak üzere bu kirliliğe karşı çözüm için gösterilen diplomatik çabalar hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Küresel ısınmanın sonuçlarına her coğrafyadan insanın tanıklık ettiği ve iklim değişikliğiyle mücadelede müşterek bir çaba gerektiği değerlendirmesinde bulunan Meyer-Landrut, bu noktada tarafları bir araya getiren yeşil diplomasinin öneminin altını çizdi.
Meyer-Landrut, "Tüm bu çabaları bir araya getirerek küresel ısınmayı 1,5 derecede tutma konusunda hala başarılı olunabilir ama bu hemen, acil bir şekilde aksiyon alınmasını gerektiriyor. Bu noktada yeşil diplomasi de bunun gerçekleşmesi için gerekli taşıyıcılardan biri." diye konuştu.
COP28 zirvesinin odaklanacağı konulardan birinin plastik kirliliği olmasının nedenini de sorunun son yıllarda ivme kazanmasına bağlayan Meyer-Landrut, "Plastik atıklar şu an her yerde, denizde, sahilde. Biz daha az plastik tükettiğimizden, daha az plastik ürettiğimizden ve plastikleri olabildiğince dönüştürdüğümüzden emin olmalıyız. Ancak bu sayede denizler ve okyanuslar üzerindeki plastik yükü azaltılabilir." ifadelerini kullandı.
- "Uluslararası bir düzenleme olmazsa mücadele etmek daha zor olacak"
2050 yılına gelindiğinde denizde balıktan daha fazla plastik olacağı yönünde öngörüler bulunduğunu hatırlatan Meyer-Landrut, ekosistemin korunması için plastik kullanımın azaltılması gerektiğini vurguladı.
Meyer-Landrut, COP28’de ele alınacak plastik anlaşmasına ilişkin de şunları kaydetti:
"Biz AB olarak plastiği engelleyecek yeni anlaşmayı destekliyor ve bu konu üzerine çalışıyoruz. Bence bu önemli bir BM girişimi ve olabildiğince çok ülkenin katılacağını umuyoruz. Eğer uluslararası bir düzenleme olmazsa plastik atıklarla mücadele etmek daha zor olacak. Umuyorum ki bir sonraki COP görüşmeleri ileriye doğru adım atılmasına yardımcı olacak."
Müşterek bir dönüşüm için herkesin bireysel olarak atıklarını azaltması ve geri dönüşüme katkıda bulunmasının önemini vurgulayan Meyer-Landrut, "Ne kadar çok bireysel katkıya sahip olursak o kadar başarılı olabiliriz." dedi.